The Cinderella Complex | Colette Dowling (Kitap)
Colette Dowling tarafından kaleme alınan Sinderalla Kompleksi yazarın kendi deneyimlerini temel alıyor. Dowling, sorunlu bir evlilik yapar ve bu evliliğinden çocukları da olur. Bir süre sonra eşinden ayrılır ve aydan aya faturaları nasıl ödeyeceğinin hesaplayarak yazarlık yapar ve ucu ucuna yaşamaya başlar. İkinci eşi ile karşılaşır ve tekrar evlenir. Artık kendisini daha ‘güvende’ hissetmeye başlar çünkü maddi açıdan bir kaygısı kalmamıştır. Eşi, kendisine ve çocuklarına bakmaktadır. O da, kendisini adeta eve adar, güzel yemekler pişirir, temizlik yapar, ev işleri ile uğraşır. Bu arada yazmayı da bırakır. Artık para kazanmaz olmuştur.
Dowling, eşinin de uyarısı ve teşviki ile bir süre sonra anlar ki aslında kendi bağımsızlığı yerine eşine bağımlı hale gelmeyi seçmiştir. Üstelik bunu içten içe farkında olmayarak yapmıştır. Bir Külkedisi gibi prensinin kendisini kurtarmasını beklemiş ve prensi ile karşılaşınca da kendi bağımsızlığını yitirmiştir. Kendi bağımsızlığını taşımanın stresinden kaçarken, para kazanmanın ve çalışmanın sorumluluğunu ve riskini eşine yüklemiştir. Aslında geriye baktığında da, ilk eşinden ayrılmasının zaman almasının esas nedeninin para kazanmak için kendi yeteneklerine güveninin olmaması olduğunu anlar. Bağımsızlıktan kaçmaya yönelik olarak duyduğu ruhsal ihtiyacı “kurtarılma arzusu” olarak adlandırır.
Dowling’e göre pek çok kadın kendilerine bir kurtarılma beklentisi aşılanarak büyütülürler. Bu durum da, gelecek yıllarda bağımsızlık korkusu olarak ortaya çıkar. Kız çocukları, erkek çocuklarına nazaran daha fazla korunarak yetişiyorlar. Erkek çocukları bağımsızlıklarını kazandıklarında takdir görürken, kız çocukları ise toplumun kendilerinden beklediklerini yerine getirmek zorunda kalıyorlar. Kadınlar, bağımsız olmaya değil, bağımlı olmaya özendiriliyor.
‘Özgürleşmede’ tek gerçek hedefimiz vardır, o da kendimizi içeriden özgürleştirmektir. Bu kitabın savı, kişisel, ruhsal bağımlılığın (başkalarının bakımı ve gözetimi altında olmaya yönelik derin arzunun), bugünün kadınını engelleyen temel güç olduğudur. Kadını, aklını ve yaratıcılığını tam olarak kullanmaktan alıkoyan ve büyük ölçüde bastırılmış tutumlardan ve korkulardan oluşan bu olguya ‘Sindrella Kompleksi diyorum. Sindrella gibi, bugünün kadını da hala dışarıdan bir şeylerin kendi yaşamlarını dönüştürmesini istiyor.

Sindrella Kompleksi - Çağdaş Kadının Bağımsızlık Korkusu
Colette Dowling
1998
240 sayfa
goodreads

tekrar okumaya değer!
# psikoloji
2023 kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2022 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2021 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
2020 temmuz
nisan
2019 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
şubat
ocak
2018 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2017 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2016 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2015 aralık
kasım
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
ocak
2014 aralık
kasım
eylül
2013 aralık
kasım