The Omnivore's Dilemma | Michael Pollan (Kitap)
Michael Pollan, ‘Etobur-Otobur İkilemi’ isimli kitabında, yediğimiz yiyeceklerin kaynağını gıda zincirine bakarak sorguluyor. Ayrıca, bunun küresel olarak ne anlama geldiğini inceliyor.
Kitabın ilk sayfalarında insanın beslenme düzeni ile ilgili olarak içinde bulunduğu ‘ikilemi’ açıklıyor. İnsanlar, hem etçil hem de otçul olarak beslense de, yediklerine dikkat etmek ve içeriklerini sorgulamak zorunda kalıyor. Bu kadar geniş bir yelpazede ürün çeşitliliği varken halen zorlanıyor oluşumuzu bir ikilem olarak adlandırıyor yazar.
Besin zincirinde her bir adımda mevcut enerjinin 90%’i bir üst adıma aktarılamıyor. Bu nedenle, piramidin en üstünde yer alan hayvanları tüketen etçillerin sayısı piramidin altında bitkileri tüketerek yaşayan otçulların sayısından oldukça az.
Pollan’ın ilk incelediği gıda zinciri ‘endüstriyel’ tarz. Bu alanda temel girdi mısır. Mısır ve mısırdan elde edilen yan ürünler hemen tüm hazır gıdalarda yer alıyor. Mısırın en önemli niteliği fiyatının sağladığı kalori miktarına göre ucuz olması. Kolay işlenebilir de olduğu için özellikle McDonald’s gibi fast food zincirleri ya da marketlerde satılan hazır yemeklerin çoğunda mısır mutlaka bulunuyor. Çiftçinin kazancı her yıl düşse de, yıldan yıla üretim miktarı hiç azalmıyor. Hazır gıda yani fast food çok kısa sürede pişirilip tüketime hazır hale geliyor, paketlemesi de buna uygun yapılıyor, tüketilmesi de bir o kadar az zaman gerektiriyor. Aslında, yemek yemek uzun uzun zaman ayrılarak yapılması gereken bir süreç. Fast food, yemek yemenin zevkli kısmını alıp götürüyor adeta. Fiyatı ucuz gibi görünse de çevreye olan etkileri bu fiyata dahil değil. Çiftlikten fabrikaya ürün aktarımında her adımda fosil yakıt baş rolde.
İkinci sırada ‘organik gıda zinciri’ ele alınıyor kitapta. Yakından ele alınan örnek Whole Foods marketleri. Endüstriyel gıdaya göre kesinlikle daha masum olsa da, gene de yetiştiriliş biçimi ve çevreye olan etkisi mutlaka göz önünde bulundurulmalı. Daha sağlıklı bir ortamda yetiştirilen bir sebze, dünyanın öbür ucundan talep edildiği bir başka ülkeye gönderildiği takdirde, binlerce kilometre mesafe yolun çevreye olumsuz etkisi göz önünde bulundurulmalı mutlaka. Ya da yazarın da vurguladığı gibi, mevsimi dışında yetişen bir ürünü yememek belki de en doğrusu ve sağlıklısı aslında.
Üçüncü olarak ise ‘yerel ve sürdürülebilir gıda zinciri’ ele alınıyor. Burada kasıt avcılık ya da toplayıcılık ile elde edilebilen ya da sürdürülebilir olarak üretimi yapılan besin. Pollan, vegan ya da vejetaryen olmadığı için PolyFace Farms ismini taşıyan bir çiftliğe gidiyor kitabın bu bölümünde.
Son bölümde ise, kitabın genel gidişatına oldukça yakışır biçimde yalnızca kendi ürettiği ya da topladığı malzemeler ile konuklarına mini bir ziyafet vererek kitaba katkı sağlayan herkese teşekkür ediyor. Son olarak, vejetaryenliği kendisi için mantıklı bir seçenek olarak düşündüğünü dile getiriyor.
Michael Pollan’ın bu kitabı, Eric Schlosser’in Hamburger Cumhuriyeti kitabı ile aynı kategoride ve gayet bilgilendirici.

Etobur-Otobur İkilemi
Michael Pollan
2009
512 sayfa
goodreads

tekrar okumaya değer!
# beslenme
2023 kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2022 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2021 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
2020 temmuz
nisan
2019 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
şubat
ocak
2018 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2017 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2016 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2015 aralık
kasım
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
ocak
2014 aralık
kasım
eylül
2013 aralık
kasım