The McDonaldization of Society | George Ritzer (Kitap)
Toplumun McDonaldlaştırılması isimli kitap sosyoloji, yönetim ve iktisat alanlarından yararlanarak günümüz modern toplumunun bir analizini yapıyor. McDonaldlaştırılma (McDonaldization) kavramını geliştiren sosyolog George Ritzer, McDonald’s’ın uyguladığı stratejiye benzer şekilde hareket eden Walmart, Home Depot, Ikea, H&M, Zara, Starbucks gibi pek çok farklı markadan ve sektörden örnekler paylaşıyor, bunu yaparken toplumun ve bireyin nasıl etkilendiğine bakıp değişen yaşamları sorguluyor. Sosyoloji alanına giriş kitaplarından biri olarak kabul gören bu kitap, hazır yiyecek sektörünün öncüsü haline gelmiş olan McDonald’s’ı bir simge olarak kullanıyor.
Kitabın başında McDonaldlaşma “Hazır yiyecek restoranlarında geçerli olan ilkelerin, hem Amerikan toplumundaki diğer sektörler hem de dünyanın geri kalanı üzerinde ağırlık kazandığı bir süreç” olarak tanımlanıyor. McDonald’s modelinin ne kadar ‘karlı’ olduğu görüldükçe, bu model kopyalanmaya başlıyor ve sonuçta ‘tek tip’ işletmeler ortaya çıkıyor. Kitaba göre McDonaldlaşma, hayatın her alanına yayılmıştır; eğlence sektörü, sağlık hizmetleri, eğitim, politika, bankacılıkfaaliyetlerii ve hatta bilimsel araştırmalar. (sayfa 41-43)
McDonald’s ayrıca Economist dergisi tarafından yıllık olarak yayınlanan ‘Big Mac Endeksi’ne konu olmaktadır. Big Mac dünya çapında tek tip olarak satılan bir ürün olarak ABD’de $4,20; Çin’de $2,44 ve İsviçre’de $6,81 şeklinde fiyatlandırılmıştır. Bu fiyatlar, ülkeler arası yaşam maliyetleri ve para birimlerinin değerleri hakkında kabaca bir fikir vermektedir. Economist, bir adet Big Mac almak için harcanması gereken emek süresini de karşılaştırmaktadır. En düşük emek süresi Chicago’da 12 dakika iken, Nairobi’de bu süre 160 dakikadır. (sayfa 31)
George Ritzer, McDonald’s restoranlar zincirinin başarısını dört boyuta dayandırıyor; verimlilik, hesaplanabilirlik, öngörülebilirlik, denetim. (sayfa 43) Bu dört kavramın hem tüketicilere hem de çalışanlara olan etkisi de kitapta tartışılan konular arasında. Ritzer, McDonaldlaşmanın ve dört boyutunun Weber’in rasyonelleşme teorisinin tüketim ortamlarını kapsayacak şekilde genişletilmesi olduğundan bahseder. (sayfa 70) Elbette, McDonaldlaşmaya varan süreçte bürokrasinin, toplumun modernleşmesinin ve endüstrileşmesinin payı vardır. (sayfa 69) Weber’e göre formel rasyonellik, insanların belirli bir hedefe ulaşmak için en optimum araçları tespit ederken kullandıkları kurallar ve düzenlemeler bütünüdür; kısaca birtakım kurallar bu sayede kurumsallaşır, bir rehber niteliğini alarak sonradan tekrar tekrar başvurulabilir hale getirilir. Bireyler bu sayede düşünmeksizin ve tercih hakkı kullanmaksızın kendilerine önceden tanımlanmış olanı kabul ederler; bu şekilde McDonaldlaşmanın dört boyutu avantaj haline gelir. (sayfa 70-71) Rasyonelliğin irrasyonelliği ise McDonaldlaşmanın dezavantajı olarak ortaya çıkar. Rasyonel sistemlerin irrasyonel sonuçlar doğurması kaçınılmazdır. (sayfa 47) İrrasyonelliklerle ilgili olarak kitapta verimsizlik, etkinsizlik, aşırı yüksek maliyetler, vefasız arkadaşlıklar, büyünün bozulması ve McDonaldlaşmanın ürettiği meslekler ile ilgili örnekler ele alınıyor. (sayfa 237)
Verimlilik
Verimlilik, daha çok hizmet ve üretim süresinin kısaltılmasına yönelik yollar bulunması yönüyle ele alınmaktadır. Sürecin modernleştirilmesi, ürünün basitleştirilmesi ve bizzat müşterinin çalıştırılması yönünde çabalarla ulaşılır.
Hesaplanabilirlik
Hesaplanabilirlik, ürünlerin ve hizmetlerin nicel yönüyle ilgilenir; örneğin, porsiyon miktarı ve maliyet oranı, teslimat için geçen süre, gibi. Bu boyut için süreçlerin sayısallaştırılması gerekir. Ürüne ulaşmak hızlıdır, ürün standarttır ancak deneyim ne müşteri ne de çalışan açısından olumludur. Çalışanlar anlamsız buldukları işi en az ücrete en kısa zamanda yaparlar, müşteriler aceleyle aldıkları ürünü bitirmeye çalışırlar.
Öngörülebilirlik
Öngörülebilirlik, ürün ve hizmetlerin her yerde aynısının sunulacağının garantisidir. Çünkü rasyonelleşmiş bir toplumda, tüketiciler sürprizlerle karşılaşmak istemezler. Öngörülebilirlik, rutini, düzeni, standardı, belli bir kalite standardını ve tutarlılığı ifade eder.
Denetim
Denetim, başlangıçtan bitişe kadar alınan ürün ve hizmet sürecinde tüketicinin takip edeceği adımlar kısıtlı ve önceden net şekilde belirlenmiştir. Yani, adeta, ‘gayri insanı teknoloji insanları kontrol etmektedir’. Çünkü rasyonel sistemlerde, belirsizlik, öngörülemezlik ve etkinsizlik genellikle (çalışan veya tüketici rolündeki) insandan kaynaklanmaktadır (sayfa 167)
Kitabın son iki bölümü, McDonaldlaşma ile başa çıkılıp çıkılamayacağı tartışmasına ayrılmış. Örneğin, 1980’lerde McDonald’s’in Roma’da açılmasına tepki olarak ortaya çıkan ve günümüzde de devam eden yavaş gıda (slow food) akımının destekçileri bölgesel ürünlerle geleneksel yemeklerin tercih edilmesi için mücadele vermektedir. Bir diğer örnek de, slow food akımından esinlenerek başlayan sakin şehir yani Cittaslow hareketidir. Küreselleşme sonucunda kentlerin birbirine benzemesinin önüne geçmek üzere başlayan Cittaslow, İtalya Orvieto’da başlamıştır.
McDonaldlaşma Teorisi, ileri sürüldüğü tarihten bu yana kısmen de olsa küreselleşme teorisi olarak görülmeye başlanmıştır. (sayfa 326)

Toplumun McDonaldlaştırılması: Çağdaş Toplum Yaşamının Değişen Karakteri Üzerine Bir İnceleme
George Ritzer
2016
384 sayfa
goodreads

tekrar okumaya değer!
# sosyoloji
2023 kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2022 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2021 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
2020 temmuz
nisan
2019 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
şubat
ocak
2018 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2017 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2016 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2015 aralık
kasım
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
ocak
2014 aralık
kasım
eylül
2013 aralık
kasım